bugün

entry'ler (17)

uludağ sözlük motosiklet kulübü

hyosung gv 250 ile katılmayı planladığım kulüptür. istanbulda olan yazarlar yeşillenin önümüzdeki haftadan itibaren akalım.

sizi uzaklara götüren film müzikleri

açık ara gemide filmine aittir. o kapının çarpma sesi yok mu mahvediyor beni.

cuma namazının siyasi şov haline gelmesi

bir dönem metin yazarlığı yaptığım bir belediyede alenen şahit olduğum durumdur. yahu bu kadar eşeklik olmaz. adamlar bildiğin istihbarat yapıyorlardı belediye başkanı hangi camiye gidiyor diye. ya da sonraki seçimde başkan olması beklenen başkan yardımcısının gideceği camide yanından saf tutturuyorlardı millete. komiksiniz yahu. ortalama yetmiş sene ömrün var onu da göt yalayarak geçiriyorsun güzel kardeşim. yazık kimin çocuğuysan.

cuma namazına gitmeyen yazarlar

ömrüm boyu hiç yapmadığım bir eylem. mesela bak şaşırırsın pazar günleri ortodoks kiliselerine de gitmiyorum. şaman ayinlerine falan da katılmıyorum. hatta pagan ayinlerine de. mesela düşündüm satanist bir ibadete davet edilmiştim ona da gitmedim. çocuk yuvalarına, darulacezeye falan gidiyorum ben. tatmin olmaz tanrılara değil hayatta bir tutam sevginin, hoş görünün eksikliğini yaşayanlara eğiyorum başımı. inanın dünyayı daha güzel hale getirebiliriz.

yaklaşık 3000 senedir ibadet eden, oruç tutan, hacca giden ortadoğu inançlarına sahip insanların hayatlarına ve hallerine bakın. sizce tanrılarınız bundan memnun mu? sizce doğru şeyi mi yapıyorsunuz?

edit:imla.

arda turan ın en belirgin özellikleri

galatasaraylı olmasıdır.

kontrolün kaybedildiği anlar

içinde bulunulan an paralelinde gelişen olayların istemimiz dışında cereyan etmesidir. kontrol delisi bir adam değilim lakin bu durum ara sıra başıma geldiğinde canımı hep fena sıkıyor. çünkü ben bunu şehirler arası yolda yaşıyorum. dümdüz bir otobanda, saatte 90 km/s ile giderken halüsinasyon gördüğünüzü düşünün. günün ortasında yolun birden zifiri karanlık hale geldiğini, yanınızdaki şeritten bir motosiklette slash diğerinde jimi hendrix aralarında atışarak geçiyor falan. eğlenceli tabi.

hüzün

bakmak ama görmemektir. hem de uzun uzun. uzun düzlükler arar gözleriniz. içinizde sebepsizce artan bir boşluk hissine kafa tutabilecek bir boşluk ararsınız. kimi zaman bir tepeye, kimi zaman bir deniz kenarına, bazen de otobana atarsınız kendinizi. bütün sesleri duyarsınız ama anlayamazsınız. herkes gereksizdir, her yer aynıdır. çünkü hüzün kafanızın içindedir ve ondan kurtulmak için gidip saklanabileceğiniz tek bir kara parçası, tek bir bulut izi bile yoktur. kendinizi kandırmaya çalışmayın daha fena olur. bırakın içinizi içinizde ezen şeyleri. derin nefeslere gerek yok. çay demleyin, doldurun ince belliye ama içmeyin. bırakın o soğusun. o soğusun siz soğuyun.

avatar atakan

ilk okul öğretmenimin torunudur kendisi.

şiir

bir kaçış şeklidir bütün naylon kaplı sokaklardan. okuması da yazması da keyif verir. okuyun beyler, şiir okuyun. gözlerinizi bir kadının göz kapaklarına sunun ve şiir okuyun.

ayrılıktan sonra iyi gelen şeyler

rakı değildir. hele de yedi yıllık bir ilişkiden sonra istiklalde rakı hiç değildir. sonra tüm caddeye yalvarırsınız bana bir kez sarılın diye.

motosiklet erkeği vs araba erkeği

motosiklete binen adam mücadelecidir. buna mecburdur. hele de istanbul gibi bir kaosun içinde yaşıyorsa bu adam bildiğin savaşçıdır. ama motosiklet süren adam efendidir de. bir de özgürlüğe alışmıştır bu adamlar. çünkü motosiklete binince ayaklarının altında yer yüzü akıyordur, başının üzerinden gök yüzü... demem o ki; öyle kutulara binip kutulara gidip kutulara dönmez bu adamlar. sevdaları da hasretleri de yaman olur. ve motosiklete her zaman bir yere gitmek için binilmez mesela. sırf binmek için binildiği bir sürü an vardır. ve muazzam bir psikologdur motosikletle tek başına gidilen uzun yollar. o yüzden hanım evladı sevenler gidip kumda oynasın.

izmir

istanbul'dan motosikletle gidilecekse kesinlikle savaştepeyolunun tercih edilmesi tavsiye olunur. lakin senede bir gün yeni mıcır döküyorlar aman haa. tek şerit gidiş tek şerit geliş olan bu yol bol virajlı, tepeli falan hoş bir yol. baharda diyorum baharda gidin bu yoldan.

keşke ölmeseydi denilenler

ölümleriyle bir yarım bırakılmışlık ya da kalınmış sezdirenlerdir.

midnight blues

istanbul'un şu dönemlerinde snowy whitetan dinlenmesi gereken enfes şarkı. soğumaya yüz tutan bir fincan kahve ve cama yakın şehir manzaralı bir pencereyle sunulmasına dikkat ediniz.

jimi hendrix

blues, çalması kolay hissetmesi zor bir müziktir der kendileri. bir de müzik benim dinimdir der. onun stratocasterla yapabildiğini bir kişi bile kalemiyle yapabilseydi o tarihlerde şimdi tüm dünya başka bir dine mensuptu.

doblosunun arkasına tuğra yapıştıran kayınço

motosiklet kullanırken fark edilmesi halinde çabuk uzaklaşılması gerekenler listesinde kafalara oynar. diğerleri malum ticari taksiler, kuş tayfası, kesik amortisörlü tayfa, transit ve türevleri, öholar, vs.

chuck berry

2014 de moskova'daki konseri sırasında ufak çaplı bir alzheimer krizi geçirdiğini sandığım, zirvede bırakmak teriminden ve bunun sağladığı havadan bi-haber gitarist. yazık yahu. bak karşı komşunun oğlu claptona o öyle mi.